1987 yılının Sonbaharı'nda Yugoslavya, tarihe geçeceği bir turnuvanın ilk maçına çıkıyordu. Karşısında, ev sahibi Şili vardı. Yoğun yağış altında oynanan maça takımlar şu kadrolarla çıkmıştı:
Şili: G. Velasco, M. Soto, C. Ramirez, H. Cortez, J. Margas, L. Musrri, S. Navarrete, C. Pino, F. Estay, L. Tudor ve J. Reyes
(Yedekler: G. Raiher, R. Tupper, M. Latin, J. Carreno, H. Cabello)
Teknik direktör Luis Ibarra
Yugoslavya: D. Lekovic, B. Brnovic, R. Jarni, D. Pavlicic, S. Jankovic, I. Stimac, Z. Mijucic, Z. Boban, R. Prosinecki, M. Pavlovic ve D. Suker
(Yedekler: P. Mijatovic, T. Piplica, G. Petric, P. Skoric, D. Antonic, S. Djurkovic, R. Zirojevic)
Teknik direktör M. Josic.
Maçın ilk tehlikesini Yugoslavlar yarattı. Soldan hızla ileri çıkan Jarni, ceza sahasına giremeden düşürüldü. Kullanılan serbest vuruşta, dönen top solda Boban'ın ayağına geldi. Boban da müthiş tekniğiyle bir sağ, bir sol yaptıktan sonra topu içeriye ortaladı. Savunmadan ileri çıkan Stimac güzel bir kafa vuruşuyla tamamladı ancak top kalenin hemen yanından auta çıktı.
Yugoslavlar, topu alır almaz hızla ileriye yöneliyordu. Prosinecki, Boban, Pavlovic ve Jarni gibi ayaklar, göze hoş gelen hücum futbolunun mimarıydılar. 2. önemli pozisyon gelmekte gecikmedi. Sağdan açılan ortaya bu sefer Suker kafasını vurdu ama top kalecinin üzerine gitti.
Maçın ilk 10 dakikalık kısmında, oyunda etkili görünen taraf Yugoslavya'ydı. 11 kişi topun arkasına geçmeye çalışan Balkan ekibi, topu kapar kapmaz hızla ileriye çıkıyordu. Tek paslı oyun anlayışıyla etkili olma yolları arıyorlardı.
14. dakikada beklenen gol Balkan takımından geldi. Sol kanattan Jarni'nin topu taşıyıp geliştirdiği atakta, içeriye açtığı orta, arka direğe doğru gitmişti. Şilili savunmanın yaptığı büyük hata, topu Yugoslav oyuncunun ayağına bırakmasına sebep olmuştu. Topu, daha uygun pozisyondaki Boban'ın önüne atan Yugoslavya, Boban'ın attığı şutla gole yaklaşmış ancak Şili savunması topu çizgi üzerinden uzaklaştırmıştı. Dönen topa yerdeyken bir kez daha vuran Boban, ülkesini 1-0 öne geçiren golü atmıştı.
Yugoslavya'nın golünün üzerinden birkaç dakika geçmişti ki, Şili skoru 1-1'e getirmeyi başardı. Sol kanattan kullanılan taç atışıyla ilerleyen Şili, Tudor'un ceza sahasına yaptığı verkaçla girmesi sonucu gol pozisyonuna girmişti. Altıpasa kadar ilerleyen Tudor, kalecinin yanından yaptığı şık vuruşla, golünü atmayı başarmıştı.
Ancak, Şili'nin de sevinci yarım kalacaktı. Golden 2 dakika sonra, Yugoslavya, kazandığı köşe vuruşunun sonunda skoru 2-1 yapan golü atmıştı. Soldan Prosinecki'nin kullandığı köşe vuruşu, arka direğe doğru gitmiş, yükselen Şilili oyuncunun vurduğu top da kale önündeki stoper Stimac'a gelmişti. Stimac da güzel bir kafa vuruşuyla topu kalecinin uzanamayacağı yere yollamıştı.
Hızlı gelen gollerden sonra, Yugoslavya bastırmaya devam ediyordu. Boban'ın ceza sahasına girer girmez attığı şut, kalenin hemen yanından auta çıkmıştı. 27. dakikada Suker'in soldan açtığı orta, harika bir asist olmak üzereyken, son anda Şili kalecisinin topu yakalamasıyla sonlandı.
Yugoslavlar, kaleye parelel bir şekilde en az 5 oyuncusuyla hücuma kalkarken, bu sayede kısa ve çabuk paslarla ilerlemeleri kolaylaşıyordu. ceza sahasına yaklaştıklarında, açılan ortaya vurabilecek oyuncuları da her zaman etkili bölgede bulunmuş oluyordu.
Dakikalar 31'i gösterdiğinde, takımın parlayan yıldızı Prosinecki, kısa şovunu tüm futbolseverlere gösteriyordu. Kendi yarı sahasında topu alan Prosi, bir oyuncuyu geçtikten sonra, santrada yaptığı verkaçla Şili yarı sahasına girmeyi başarmıştı. Çalımlarına devam eden yıldız oyuncu, 2 Şililiyi aynı anda geçtikten sonra ceza sahasına girmiş ve sol ayağıyla şutunu atmıştı ancak savunmaya çarpan top, kalenin hemen yanından dışarı çıkmıştı.
34. dakikada Yugoslavya kalecisi çok büyük bir hata yapmıştı. Ceza sahası dışına topu uzaklaştırmak için çıkan Lekovic, topu kontrol edemeyince, top, Şilili forvet oyuncusuna gelmişti. Ancak o da bu topu beklemediği için, Şili, çok kolay bir golden olmuştu. Daha sonra hakem bu pozisyonda Lekovic'in, ceza sahası dışında topa eliyle müdahale ettiğini belirtmiş ve serbest vuruş kararı almıştı. Kaleyi cepheden gören noktadan kullanılan serbest vuruşta, kaleci Lekovic başarılı olmuş ve golü engellemişti.
İlk yarının son dakikasında Şili'de Navarrete, gole yaklaştı. Ceza sahasının hemen dışında, kaleyi karşıdan gören bir yerden sol ayağıyla vuran Şilili oyuncu, topu kalenin yanından dışarıya attı. Kalenin önünde seken top, biraz yana gitmiş olsaydı, Şili beraberliği yakalayacaktı.
2. yarıya ekipler oyuncu değişiklikleriyle başladı. Şili'de Tupper oyuna girerken, Yugoslavya'da da Mijatovic sahadaki yerini aldı.
47. dakikada Prosinecki'nin rakip yarı sahaya attığı uzun pasla başlayan Yugoslavya atağı, neredeyse golle sonuçlanıyordu. Sol çizgide rakibini karşısına alan Yugoslav oyuncu, topu içeriye taşıyıp kale önündeki Boban ile buluşturdu. Golle burun buruna gelen Boban, yerden sert bir vuruş yaptı ama topu kalecinin üzerine nişanlayınca takımı golden oldu.
51. dakikada Lekovic'in degajı, Şili savunmasının arkasına kadar ulaşmış ve boşta kalan topa Suker yetişmişti. Ünlü solağın sağ ayağıyla attığı şut, kalenin yanından dışarıya çıkmıştı.
2 dakika sonra, Prosinecki uzaktan harika bir şut çıkarmıştı. Karşısına gelen savunma oyuncusunu hızla geride bıraktıktan sonra, yaklaşık 30 metreden müthiş bir vuruş yapmış ancak top üst direğe çarpıp dışarı çıkmıştı.
Yugoslavya'nın baskılı oyunu, nihayet 61. dakikada karşılığını buldu ve Balkan ekibi 3-1 öne geçti. Soldan Prosinecki'nin yaptığı ortada, arka direkte boş durumda olan Suker topu kontrol etti. Ve az kullandığı sağ ayağıyla öyle bir vurdu ki, top kalecinin üzerine gitmesine rağmen, hiçbir müdahale yapamadan top ağlara gitti.
3. golden birkaç dakika sonra, Şili'nin daha cesurca ileri çıkmasının bedeli olarak 4. gol geliyordu. Orta sahanın kendi yarısına bakan tarafta topla bir kez daha buluşan Prosinecki, harika bir uzun pasla savunmanın arkasına sarkan Suker'i topla buluşturmuştu. Ceza sahası çizgisi üzerinde, kalesini terk eden Şili kalecisiyle karşı karşıya kalan Suker, Velasco'nun da hatasını değerlendirerek, topu yanından boş kaleye yollamıştı. Bu golle, skor 4-1 olmuştu.
Artık umutları azalan Şili, son gücüyle saldırmaya karar vermişti. Santra vuruşuyla birlikte, ne kadar istekli olduklarını da göstereceklerdi. Verkaçlarla kaleye doğru ilerleyen Şili, ceza sahasına girdiğinde topla buluşan Pino'nun sert şutuyla skoru 4-2 yapmıştı.
Bu golden sonra Şili oyundaki üstünlüğünü arttırmıştı. Tehlikeli bölgelerde kazandıkları serbest vuruşlardan sonuç alamayan Latin Amerika ekibi, gol için bastırıyordu. Yugoslavya ise, kontra ataklarla sonuca gitmeye çalışıyordu. Bu pozisyonlardan birinde 75. dakikada, Prosinecki, hızla ceza sahasına girmiş ancak topu kalecinin yanından geçirmeyi başaramamıştı.
Şili maçın son üçte birlik bölümünü adeta tek kale oynasa da, sonuç değişmemişti ve maçı Yugoslavya 4-2 kazanmıştı. Prosinecki ve Suker'in yıldızlaştığı maç, Yugoslavya'yı kupanın favorilerinden birisi haline getirmişti.
Şili: G. Velasco, M. Soto, C. Ramirez, H. Cortez, J. Margas, L. Musrri, S. Navarrete, C. Pino, F. Estay, L. Tudor ve J. Reyes
(Yedekler: G. Raiher, R. Tupper, M. Latin, J. Carreno, H. Cabello)
Teknik direktör Luis Ibarra
Yugoslavya: D. Lekovic, B. Brnovic, R. Jarni, D. Pavlicic, S. Jankovic, I. Stimac, Z. Mijucic, Z. Boban, R. Prosinecki, M. Pavlovic ve D. Suker
(Yedekler: P. Mijatovic, T. Piplica, G. Petric, P. Skoric, D. Antonic, S. Djurkovic, R. Zirojevic)
Teknik direktör M. Josic.
Maçın ilk tehlikesini Yugoslavlar yarattı. Soldan hızla ileri çıkan Jarni, ceza sahasına giremeden düşürüldü. Kullanılan serbest vuruşta, dönen top solda Boban'ın ayağına geldi. Boban da müthiş tekniğiyle bir sağ, bir sol yaptıktan sonra topu içeriye ortaladı. Savunmadan ileri çıkan Stimac güzel bir kafa vuruşuyla tamamladı ancak top kalenin hemen yanından auta çıktı.
Yugoslavlar, topu alır almaz hızla ileriye yöneliyordu. Prosinecki, Boban, Pavlovic ve Jarni gibi ayaklar, göze hoş gelen hücum futbolunun mimarıydılar. 2. önemli pozisyon gelmekte gecikmedi. Sağdan açılan ortaya bu sefer Suker kafasını vurdu ama top kalecinin üzerine gitti.
Maçın ilk 10 dakikalık kısmında, oyunda etkili görünen taraf Yugoslavya'ydı. 11 kişi topun arkasına geçmeye çalışan Balkan ekibi, topu kapar kapmaz hızla ileriye çıkıyordu. Tek paslı oyun anlayışıyla etkili olma yolları arıyorlardı.
14. dakikada beklenen gol Balkan takımından geldi. Sol kanattan Jarni'nin topu taşıyıp geliştirdiği atakta, içeriye açtığı orta, arka direğe doğru gitmişti. Şilili savunmanın yaptığı büyük hata, topu Yugoslav oyuncunun ayağına bırakmasına sebep olmuştu. Topu, daha uygun pozisyondaki Boban'ın önüne atan Yugoslavya, Boban'ın attığı şutla gole yaklaşmış ancak Şili savunması topu çizgi üzerinden uzaklaştırmıştı. Dönen topa yerdeyken bir kez daha vuran Boban, ülkesini 1-0 öne geçiren golü atmıştı.
Yugoslavya'nın golünün üzerinden birkaç dakika geçmişti ki, Şili skoru 1-1'e getirmeyi başardı. Sol kanattan kullanılan taç atışıyla ilerleyen Şili, Tudor'un ceza sahasına yaptığı verkaçla girmesi sonucu gol pozisyonuna girmişti. Altıpasa kadar ilerleyen Tudor, kalecinin yanından yaptığı şık vuruşla, golünü atmayı başarmıştı.
Ancak, Şili'nin de sevinci yarım kalacaktı. Golden 2 dakika sonra, Yugoslavya, kazandığı köşe vuruşunun sonunda skoru 2-1 yapan golü atmıştı. Soldan Prosinecki'nin kullandığı köşe vuruşu, arka direğe doğru gitmiş, yükselen Şilili oyuncunun vurduğu top da kale önündeki stoper Stimac'a gelmişti. Stimac da güzel bir kafa vuruşuyla topu kalecinin uzanamayacağı yere yollamıştı.
Hızlı gelen gollerden sonra, Yugoslavya bastırmaya devam ediyordu. Boban'ın ceza sahasına girer girmez attığı şut, kalenin hemen yanından auta çıkmıştı. 27. dakikada Suker'in soldan açtığı orta, harika bir asist olmak üzereyken, son anda Şili kalecisinin topu yakalamasıyla sonlandı.
Yugoslavlar, kaleye parelel bir şekilde en az 5 oyuncusuyla hücuma kalkarken, bu sayede kısa ve çabuk paslarla ilerlemeleri kolaylaşıyordu. ceza sahasına yaklaştıklarında, açılan ortaya vurabilecek oyuncuları da her zaman etkili bölgede bulunmuş oluyordu.
Dakikalar 31'i gösterdiğinde, takımın parlayan yıldızı Prosinecki, kısa şovunu tüm futbolseverlere gösteriyordu. Kendi yarı sahasında topu alan Prosi, bir oyuncuyu geçtikten sonra, santrada yaptığı verkaçla Şili yarı sahasına girmeyi başarmıştı. Çalımlarına devam eden yıldız oyuncu, 2 Şililiyi aynı anda geçtikten sonra ceza sahasına girmiş ve sol ayağıyla şutunu atmıştı ancak savunmaya çarpan top, kalenin hemen yanından dışarı çıkmıştı.
34. dakikada Yugoslavya kalecisi çok büyük bir hata yapmıştı. Ceza sahası dışına topu uzaklaştırmak için çıkan Lekovic, topu kontrol edemeyince, top, Şilili forvet oyuncusuna gelmişti. Ancak o da bu topu beklemediği için, Şili, çok kolay bir golden olmuştu. Daha sonra hakem bu pozisyonda Lekovic'in, ceza sahası dışında topa eliyle müdahale ettiğini belirtmiş ve serbest vuruş kararı almıştı. Kaleyi cepheden gören noktadan kullanılan serbest vuruşta, kaleci Lekovic başarılı olmuş ve golü engellemişti.
İlk yarının son dakikasında Şili'de Navarrete, gole yaklaştı. Ceza sahasının hemen dışında, kaleyi karşıdan gören bir yerden sol ayağıyla vuran Şilili oyuncu, topu kalenin yanından dışarıya attı. Kalenin önünde seken top, biraz yana gitmiş olsaydı, Şili beraberliği yakalayacaktı.
2. yarıya ekipler oyuncu değişiklikleriyle başladı. Şili'de Tupper oyuna girerken, Yugoslavya'da da Mijatovic sahadaki yerini aldı.
47. dakikada Prosinecki'nin rakip yarı sahaya attığı uzun pasla başlayan Yugoslavya atağı, neredeyse golle sonuçlanıyordu. Sol çizgide rakibini karşısına alan Yugoslav oyuncu, topu içeriye taşıyıp kale önündeki Boban ile buluşturdu. Golle burun buruna gelen Boban, yerden sert bir vuruş yaptı ama topu kalecinin üzerine nişanlayınca takımı golden oldu.
51. dakikada Lekovic'in degajı, Şili savunmasının arkasına kadar ulaşmış ve boşta kalan topa Suker yetişmişti. Ünlü solağın sağ ayağıyla attığı şut, kalenin yanından dışarıya çıkmıştı.
2 dakika sonra, Prosinecki uzaktan harika bir şut çıkarmıştı. Karşısına gelen savunma oyuncusunu hızla geride bıraktıktan sonra, yaklaşık 30 metreden müthiş bir vuruş yapmış ancak top üst direğe çarpıp dışarı çıkmıştı.
Yugoslavya'nın baskılı oyunu, nihayet 61. dakikada karşılığını buldu ve Balkan ekibi 3-1 öne geçti. Soldan Prosinecki'nin yaptığı ortada, arka direkte boş durumda olan Suker topu kontrol etti. Ve az kullandığı sağ ayağıyla öyle bir vurdu ki, top kalecinin üzerine gitmesine rağmen, hiçbir müdahale yapamadan top ağlara gitti.
3. golden birkaç dakika sonra, Şili'nin daha cesurca ileri çıkmasının bedeli olarak 4. gol geliyordu. Orta sahanın kendi yarısına bakan tarafta topla bir kez daha buluşan Prosinecki, harika bir uzun pasla savunmanın arkasına sarkan Suker'i topla buluşturmuştu. Ceza sahası çizgisi üzerinde, kalesini terk eden Şili kalecisiyle karşı karşıya kalan Suker, Velasco'nun da hatasını değerlendirerek, topu yanından boş kaleye yollamıştı. Bu golle, skor 4-1 olmuştu.
Artık umutları azalan Şili, son gücüyle saldırmaya karar vermişti. Santra vuruşuyla birlikte, ne kadar istekli olduklarını da göstereceklerdi. Verkaçlarla kaleye doğru ilerleyen Şili, ceza sahasına girdiğinde topla buluşan Pino'nun sert şutuyla skoru 4-2 yapmıştı.
Bu golden sonra Şili oyundaki üstünlüğünü arttırmıştı. Tehlikeli bölgelerde kazandıkları serbest vuruşlardan sonuç alamayan Latin Amerika ekibi, gol için bastırıyordu. Yugoslavya ise, kontra ataklarla sonuca gitmeye çalışıyordu. Bu pozisyonlardan birinde 75. dakikada, Prosinecki, hızla ceza sahasına girmiş ancak topu kalecinin yanından geçirmeyi başaramamıştı.
Şili maçın son üçte birlik bölümünü adeta tek kale oynasa da, sonuç değişmemişti ve maçı Yugoslavya 4-2 kazanmıştı. Prosinecki ve Suker'in yıldızlaştığı maç, Yugoslavya'yı kupanın favorilerinden birisi haline getirmişti.
(Maçın özeti)
(Maçın tamamı)
Merhaba,
YanıtlaSilSize nasıl ulaşabilirim. Uygun görürseniz mail adresime dönüş yapabilir misiniz?
Teşekkürler,