(World Soccer dergisi mayıs 1988 sayısında yayınlanmış bir yazı)
Bu yaz düzenlenecek Avrupa Şampiyonası'nda Sovyetler Birliği'nin rakipleri için sahip olduğu en önemli tehditlerden biri, şu an Dinamo Kiev forması giyen genç golcü Oleg Protasov olacak.
Sovyetlerin uzun zamandır yetiştiremediği kalitede bir forvet olan Protasov, kısa kariyerine rağmen şimdiden Van Basten, Lineker ve Butragueno gibi isimlerin yanında Avrupa'nın en iyi golcülerinden birisi olarak anılmayı başardı.
Protasov, hızı, top kontrolü, bitirici şutları ve doğru zamanda doğru yerde olma özellğiyle tipik bir Avrupalı santrafor özelliği gösteriyor. Ayrıca, Sovyet liginde bir sezonda atılmış en çok gol rekorunu da elinde bulunduruyor.
Zaman içinde, Blokhin'in 211 gollük Sovyet ligi rekorunu da kıracağa benziyor. Üstelik attığı gollerin birçoğunu da, Kiev ve Donetsk şehri takımlarına nazaran ünlü olmayan bir kulüpte, bir sanayi şehri olan Dnipropetrovsk'un takımı olan Dnipro'da attı.
Antrenör Vladimir Yemets'in ileri görüşlülüğü sayesinde, 1975'de özel bir futbol okulu kurulmuştu ve burada Kiev'li Demianenko, Litovchenko ve elbette Protasov gibi isimler yetişmişti. Burada Yemet'in antrenörlük becerisi, Protasov'un yeteneğiyle birleşince, ortaya çok iyi bir oyuncu çıkmış oldu.
İlk lig maçını 25 Eylül 1982'de yedek kulübesinden oyuna dahil olarak gerçekleştirdi, bundan 3 maç sonra da ilk golünü Shakhtar Donetsk'e karşı attı. İlk hat-trick'ini ise yaklaşık 1 yıl sonra yaptı ve büyük antrenör Valeri Lobanovsky'nin de dikkatini çekmeyi başardı. Ünlü hoca, onu muhteşem Blokhin'in yerine, 2 Sovyet karmasının karşılaşmasında oynattı ve 4-2'lik galibiyette 2 gollük bir katkı sağladı.
Mayıs 1983'de, Meksika'da düzenlenen Dünya gençler kupasında yer aldı ve burada Marco Van Basten'e karşı da mücadele etti. Protasov'un tek golüne Van Basten 2 golle karşılık verdi ve maçı 3-2 Hollanda kazandı.
Aynı yıl, kulübü Dnipro tarihindeki ilk şampiyonluğu kazandı. Ligin son maçında, büyük rakipleri Spartak Moskova'yı kendi sahalarında 4-2 yendiler. Protasov bu maçta gol atmadı fakat sezon boyunca attığı 7 golle takımına katkıda bulundu.
İlk milli maçına 1984'de Hannover'de Almanya karşısında çıktı ve maçı 2-1 kaybettiler. Bu maçı takiben, Finlandiya'ya ve Wembley'de İngilizlere karşı mücadele etti. Oyuna sonradan girmesine rağmen, kaldığı süre içinde Blokhin'in dönen şutunu tamamlayarak ülkesinin 2-0 kazanmasını sağladı.
İlk Avrupa kupası maceralarında ise, Trabzonspor ile Bulgar Levski karşısında gol bulamadı ve çeyrek finalde penaltı vuruşları sonucunda Bordeaux'a elendiler. Fakat 1985, Protasov'un yılı olacaktı. Ligde attığı 35 golle, Spartak Moskovalı Nikita Simonyan'ın 35 yıldır elinde bulundurduğu 34 gollük rekorunu tarihe gömdü. Buna ek olarak, aynı yılda milli takım adına 8 ve Avrupa kupasında da 4 gol kaydetti.
Bu müthiş performansa rağmen, aynı sezon Ajax formasıyla 37 gol atmış olan Van Basten'e geçilerek Avrupa'da gümüş ayakkabı ödülünün sahibi oldu. Bunu başaran ilk Sovyet futbolcuydu.
Protasov'un milli takım için attığı goller, SSCB'nin 1986 Dünya kupası elemelerindeki mücadelesi için çok önemliydi. Moskova'da İsviçre'ye karşı alınan 4-0'lık galibiyette attığı 2 gole, Kopenhan ve Moskova'da Danimarka'ya karşı attığı golleri eklemiş, böylece ülkesinin Meksika'da düzenlenecek olan Dünya kupası için Danimarka ile birlikte bileti kapmasına katkı sağlamıştı.
Ne yazık ki Dünya kupası Protasov için hayal kırıklığı olmuştu. Takımdaki yerini, parlak Igor Belanov'a kaptırmıştı. Sadece Kanada'ya karşı forma giydi ve o maçta da rakip kalecinin bir kafa vuruşunu kurtarması dışında önemli bir tehlike yaratamadı. Daha sonra, kulübü için yeterince iyi oynamamakla suçlandı.
Gerçek şuydu ki artık üzerinde daha büyük bir baskı hissediyordu ve eskisi gibi oynayamıyordu. Rakip savunmalar, onun zayıf yönlerini kavramaya başlamıştı. Buna rağmen, ligde 17 gol atmayı başardı.
1986'nın sonunda ünlü bir futbol antrenörünün kızı olan Natalia Lemeshko ile evlendi. İlgisi var ya da yok bilinmez ama, 1987 yılında eski formunda yeniden kavuştu. Takımı Dnipro'nun Spartak ile çekişmesinde önemli rol oynadı. Üstelik, sezonun çoğunda sakat olan Belanov yerine, milli takımdaki yerini geri aldı.
Bu sürede akıllarda yer eden bazı performanslar ortaya koydu. Bir maçta, topu kendi yarı sahasından alıp, 4 rakibini çalımladıktan sonra kaleciyi mağlup etmeyi başardı. Bazı maçlarda da orta sahaya gelip oyun kurucu görevini üstlendi.
Fransa'ya karşı olan kritik mücadelede, Mikhailichenko'nun beraberliği getiren golünü hazırlayan isim oldu. Sezonu Spartak'ın arkasında 2. sırada bitiren Dnipro'da 18 golle gol krallığını kazanan yine Protasov'du.
Öte yandan, sezonun bitmesine birkaç ay kala, Dnipro teknik direktörü Zhizdik, çok önemli bir açıklama yaptı. Buna göre, Protasov'un da dahil olduğu takımın 3 önemli oyuncusu, sonraki sezon Kiev forması giyecekti. Bu haber, taraftarların oyuncuları hain olarak görmesine sebep oldu.
Protasov, bir gazeteye verdiği röportajda, Kiev'e olan transferini açıkladı. Transferi için Kiev'in bir yaklaşımı olmadığını belirtti. Eğitimini tamamladığını ve bundan sonra ya Sovyet ordusunda ya da polis olarak görev yapmasını gerektiğini ekledi. Bu da demek oluyor ki futbol kariyerine ya orduda ya da Dinamo'da devam edecekti.
SSCB kadrosundan tanıdığı birçok Kiev'li futbolcunun da etkisiyle, takım arkadaşı Litovchenko ile birlikte Kiev forması giymeyi tercih etti.
Yeni kulübüyle Avusturya'da bulunduğu sırada, Sovyet gazetecileri tarafından yılın oyuncusu seçildi. Oleg Blokhin'in Avusturya'ya transfer olmasıyla, takımda onun bıraktığı yeri alan Protasov, Kiev orta sahasının gücünü de düşündüğümüzde, gol sayısını arttırıp belki de Blokhin'in rekorunu kırmayı başaracak.
Fakat bundan önce, gözünü Avrupa Şampiyonası'na dikmiş ve Van Basten ile Düsseldorf''da ik maçta karşılaşacakları Hollanda milli takımından intikam almayı planlıyor.
Protasov'un şampiyona öncesinde Yunanistan ve Arjantin'e attığı 5 gol, bu yaz düzenlenecek olan turnuvanın en önemli golcülerinden birisi olacağını gösteriyor.
Bu yaz düzenlenecek Avrupa Şampiyonası'nda Sovyetler Birliği'nin rakipleri için sahip olduğu en önemli tehditlerden biri, şu an Dinamo Kiev forması giyen genç golcü Oleg Protasov olacak.
Sovyetlerin uzun zamandır yetiştiremediği kalitede bir forvet olan Protasov, kısa kariyerine rağmen şimdiden Van Basten, Lineker ve Butragueno gibi isimlerin yanında Avrupa'nın en iyi golcülerinden birisi olarak anılmayı başardı.
Protasov, hızı, top kontrolü, bitirici şutları ve doğru zamanda doğru yerde olma özellğiyle tipik bir Avrupalı santrafor özelliği gösteriyor. Ayrıca, Sovyet liginde bir sezonda atılmış en çok gol rekorunu da elinde bulunduruyor.
Zaman içinde, Blokhin'in 211 gollük Sovyet ligi rekorunu da kıracağa benziyor. Üstelik attığı gollerin birçoğunu da, Kiev ve Donetsk şehri takımlarına nazaran ünlü olmayan bir kulüpte, bir sanayi şehri olan Dnipropetrovsk'un takımı olan Dnipro'da attı.
Antrenör Vladimir Yemets'in ileri görüşlülüğü sayesinde, 1975'de özel bir futbol okulu kurulmuştu ve burada Kiev'li Demianenko, Litovchenko ve elbette Protasov gibi isimler yetişmişti. Burada Yemet'in antrenörlük becerisi, Protasov'un yeteneğiyle birleşince, ortaya çok iyi bir oyuncu çıkmış oldu.
İlk lig maçını 25 Eylül 1982'de yedek kulübesinden oyuna dahil olarak gerçekleştirdi, bundan 3 maç sonra da ilk golünü Shakhtar Donetsk'e karşı attı. İlk hat-trick'ini ise yaklaşık 1 yıl sonra yaptı ve büyük antrenör Valeri Lobanovsky'nin de dikkatini çekmeyi başardı. Ünlü hoca, onu muhteşem Blokhin'in yerine, 2 Sovyet karmasının karşılaşmasında oynattı ve 4-2'lik galibiyette 2 gollük bir katkı sağladı.
Mayıs 1983'de, Meksika'da düzenlenen Dünya gençler kupasında yer aldı ve burada Marco Van Basten'e karşı da mücadele etti. Protasov'un tek golüne Van Basten 2 golle karşılık verdi ve maçı 3-2 Hollanda kazandı.
Aynı yıl, kulübü Dnipro tarihindeki ilk şampiyonluğu kazandı. Ligin son maçında, büyük rakipleri Spartak Moskova'yı kendi sahalarında 4-2 yendiler. Protasov bu maçta gol atmadı fakat sezon boyunca attığı 7 golle takımına katkıda bulundu.
İlk milli maçına 1984'de Hannover'de Almanya karşısında çıktı ve maçı 2-1 kaybettiler. Bu maçı takiben, Finlandiya'ya ve Wembley'de İngilizlere karşı mücadele etti. Oyuna sonradan girmesine rağmen, kaldığı süre içinde Blokhin'in dönen şutunu tamamlayarak ülkesinin 2-0 kazanmasını sağladı.
İlk Avrupa kupası maceralarında ise, Trabzonspor ile Bulgar Levski karşısında gol bulamadı ve çeyrek finalde penaltı vuruşları sonucunda Bordeaux'a elendiler. Fakat 1985, Protasov'un yılı olacaktı. Ligde attığı 35 golle, Spartak Moskovalı Nikita Simonyan'ın 35 yıldır elinde bulundurduğu 34 gollük rekorunu tarihe gömdü. Buna ek olarak, aynı yılda milli takım adına 8 ve Avrupa kupasında da 4 gol kaydetti.
Bu müthiş performansa rağmen, aynı sezon Ajax formasıyla 37 gol atmış olan Van Basten'e geçilerek Avrupa'da gümüş ayakkabı ödülünün sahibi oldu. Bunu başaran ilk Sovyet futbolcuydu.
Protasov'un milli takım için attığı goller, SSCB'nin 1986 Dünya kupası elemelerindeki mücadelesi için çok önemliydi. Moskova'da İsviçre'ye karşı alınan 4-0'lık galibiyette attığı 2 gole, Kopenhan ve Moskova'da Danimarka'ya karşı attığı golleri eklemiş, böylece ülkesinin Meksika'da düzenlenecek olan Dünya kupası için Danimarka ile birlikte bileti kapmasına katkı sağlamıştı.
Ne yazık ki Dünya kupası Protasov için hayal kırıklığı olmuştu. Takımdaki yerini, parlak Igor Belanov'a kaptırmıştı. Sadece Kanada'ya karşı forma giydi ve o maçta da rakip kalecinin bir kafa vuruşunu kurtarması dışında önemli bir tehlike yaratamadı. Daha sonra, kulübü için yeterince iyi oynamamakla suçlandı.
Gerçek şuydu ki artık üzerinde daha büyük bir baskı hissediyordu ve eskisi gibi oynayamıyordu. Rakip savunmalar, onun zayıf yönlerini kavramaya başlamıştı. Buna rağmen, ligde 17 gol atmayı başardı.
1986'nın sonunda ünlü bir futbol antrenörünün kızı olan Natalia Lemeshko ile evlendi. İlgisi var ya da yok bilinmez ama, 1987 yılında eski formunda yeniden kavuştu. Takımı Dnipro'nun Spartak ile çekişmesinde önemli rol oynadı. Üstelik, sezonun çoğunda sakat olan Belanov yerine, milli takımdaki yerini geri aldı.
Bu sürede akıllarda yer eden bazı performanslar ortaya koydu. Bir maçta, topu kendi yarı sahasından alıp, 4 rakibini çalımladıktan sonra kaleciyi mağlup etmeyi başardı. Bazı maçlarda da orta sahaya gelip oyun kurucu görevini üstlendi.
Fransa'ya karşı olan kritik mücadelede, Mikhailichenko'nun beraberliği getiren golünü hazırlayan isim oldu. Sezonu Spartak'ın arkasında 2. sırada bitiren Dnipro'da 18 golle gol krallığını kazanan yine Protasov'du.
Öte yandan, sezonun bitmesine birkaç ay kala, Dnipro teknik direktörü Zhizdik, çok önemli bir açıklama yaptı. Buna göre, Protasov'un da dahil olduğu takımın 3 önemli oyuncusu, sonraki sezon Kiev forması giyecekti. Bu haber, taraftarların oyuncuları hain olarak görmesine sebep oldu.
Protasov, bir gazeteye verdiği röportajda, Kiev'e olan transferini açıkladı. Transferi için Kiev'in bir yaklaşımı olmadığını belirtti. Eğitimini tamamladığını ve bundan sonra ya Sovyet ordusunda ya da polis olarak görev yapmasını gerektiğini ekledi. Bu da demek oluyor ki futbol kariyerine ya orduda ya da Dinamo'da devam edecekti.
SSCB kadrosundan tanıdığı birçok Kiev'li futbolcunun da etkisiyle, takım arkadaşı Litovchenko ile birlikte Kiev forması giymeyi tercih etti.
Yeni kulübüyle Avusturya'da bulunduğu sırada, Sovyet gazetecileri tarafından yılın oyuncusu seçildi. Oleg Blokhin'in Avusturya'ya transfer olmasıyla, takımda onun bıraktığı yeri alan Protasov, Kiev orta sahasının gücünü de düşündüğümüzde, gol sayısını arttırıp belki de Blokhin'in rekorunu kırmayı başaracak.
Fakat bundan önce, gözünü Avrupa Şampiyonası'na dikmiş ve Van Basten ile Düsseldorf''da ik maçta karşılaşacakları Hollanda milli takımından intikam almayı planlıyor.
Protasov'un şampiyona öncesinde Yunanistan ve Arjantin'e attığı 5 gol, bu yaz düzenlenecek olan turnuvanın en önemli golcülerinden birisi olacağını gösteriyor.
Yorumlar
Yorum Gönder