1997-1998 La Liga sezonunun 37. haftasında Madrid'de 2 dev takım karşı karşıya geldi. Sezona damgasını vuran Barcelona, şampiyonluğunu garantilemiş şekilde çıktığı maçta, Avrupa Kupalarına katılma mücadelesi veren hırslı Atletico ile zorlu bir maça çıktı. Bu maça gelmeden önce, takımlara kısaca bakalım:
Barcelona, önceki sezon Ronaldo'nun efsanevi performansına rağmen, Capello'nun Real Madrid'i ile giriştiği şampiyonluk mücadelesini kaybetmiş, üstelik sezon sonunda en büyük yıldızı Ronaldo da İtalyan İnter'e gitmişti. Onun yerine bir başka Brezilyalı, Deportivo'dan Rivaldo gelmişti. Ronaldo kadar gol atmasa da, Luis Enrique ile birlikte takımın gol yükünü üstlenmişti. Ligde işler istedikleri gibi gitse de, Şampiyonlar liginde durum tam tersiydi. Dalglish'in Newcastle'ı, Lobanovsky'nin Shevalı Dinamo'su ve Advocaat'ın PSV'si karşısında çok zorlanan Van Gaal'in Barçası, grubu sonuncu tamamlayarak Avrupa'ya çok erken veda etmişti.
Atletico Madrid'e gelirsek, 2 sezon önce lig şampiyonu olmuş takım, ligin en iyilerinden birisi olmaya devam ediyordu ama başarılı takımların sayısı artınca, ligde ilk 5'e girmek için zorlu bir mücadele eder hale gelmişti. Sezon başında, Paulo Futre, Juninho Paulista ve Christian Vieri transferleriyle güçlü bir ekip kurmuştu. Vieri, İspanya'daki ilk ve tek sezonunda gol krallığına ulaşacak bir performans ortaya koymuştu. Mücadele ettikleri UEFA kupasında da yarı finale kadar gelmiş ancak Lazio'ya gücü yetmemişti.
Ligin sonuna geldiğimizde, Madrid'de güzel bir akşam vakti 2 takım sahaya çıktı. Kadrolar:
Atletico: Molina, Aguilera (Toni), Geli, Andrei, Ramon, Caminero, Bejbl (Vizcaino), Juninho, Lardin, Paunovic (Pantic), Vieri.
Barça: Vitor Baia, Ferrer, Nadal, Couto, Roger, Luis Enrique, Celades (De la Peña), Amor, Sergi, Rivaldo (Giovanni), Pizzi (Anderson).
Büyük sürprizlerle dolu olan bu maçta neler olmadı ki? Kaleciyi çaresiz bırakan oyuncular...Bunu kendi kalesine atarak da yapan oldu, muhteşem bir aşırtmayla yapan da. Rivaldo topa öyle bir yerden vurdu ki, izleyenler şaşkınlığından küçük dillerini yuttu.
Juninho'yu, Rivaldo'yu, Caminero'yu, Vieri'yi ve Luis Enrique'yi izlemek istiyorsanız, 10 dakikanızı ayırın derim.
Barcelona, önceki sezon Ronaldo'nun efsanevi performansına rağmen, Capello'nun Real Madrid'i ile giriştiği şampiyonluk mücadelesini kaybetmiş, üstelik sezon sonunda en büyük yıldızı Ronaldo da İtalyan İnter'e gitmişti. Onun yerine bir başka Brezilyalı, Deportivo'dan Rivaldo gelmişti. Ronaldo kadar gol atmasa da, Luis Enrique ile birlikte takımın gol yükünü üstlenmişti. Ligde işler istedikleri gibi gitse de, Şampiyonlar liginde durum tam tersiydi. Dalglish'in Newcastle'ı, Lobanovsky'nin Shevalı Dinamo'su ve Advocaat'ın PSV'si karşısında çok zorlanan Van Gaal'in Barçası, grubu sonuncu tamamlayarak Avrupa'ya çok erken veda etmişti.
Atletico Madrid'e gelirsek, 2 sezon önce lig şampiyonu olmuş takım, ligin en iyilerinden birisi olmaya devam ediyordu ama başarılı takımların sayısı artınca, ligde ilk 5'e girmek için zorlu bir mücadele eder hale gelmişti. Sezon başında, Paulo Futre, Juninho Paulista ve Christian Vieri transferleriyle güçlü bir ekip kurmuştu. Vieri, İspanya'daki ilk ve tek sezonunda gol krallığına ulaşacak bir performans ortaya koymuştu. Mücadele ettikleri UEFA kupasında da yarı finale kadar gelmiş ancak Lazio'ya gücü yetmemişti.
Ligin sonuna geldiğimizde, Madrid'de güzel bir akşam vakti 2 takım sahaya çıktı. Kadrolar:
Atletico: Molina, Aguilera (Toni), Geli, Andrei, Ramon, Caminero, Bejbl (Vizcaino), Juninho, Lardin, Paunovic (Pantic), Vieri.
Büyük sürprizlerle dolu olan bu maçta neler olmadı ki? Kaleciyi çaresiz bırakan oyuncular...Bunu kendi kalesine atarak da yapan oldu, muhteşem bir aşırtmayla yapan da. Rivaldo topa öyle bir yerden vurdu ki, izleyenler şaşkınlığından küçük dillerini yuttu.
Juninho'yu, Rivaldo'yu, Caminero'yu, Vieri'yi ve Luis Enrique'yi izlemek istiyorsanız, 10 dakikanızı ayırın derim.
Yorumlar
Yorum Gönder