Kısa süre önce, Avrupa kupaları tarihinin en ilgi çekici sonuçlarından birisinin alındığı Borussia Mönchengladbach-İnter maçını anlatmıştım. Ne yazık ki, Boninsegna'ya isabet eden bir kola kutusu yüzünden skor geçersiz sayılmış, akabinde oynanan maçların sonucunda da İnter Gladbach'ı kupanın dışına itmeyi başarmıştı. Bu olay, Avrupa futbol gündeminde de uzun süre yer aldı. Alman ekibi 3-1 öndeyken yaşanan bu dramatik kaza olmasaydı, sonuç farklı olur muydu? Gerçekten maçı tekrar etmeye gerek var mıydı? Sonuç ne olursa olsun, biz futbol romantikleri için o dönemki Gladbach ekibi, her zaman çok iyi bir takım olarak kalacak. Bu anıyı ölümsüzleştirmek adına, World soccer dergisinin 1971 Aralık sayısında çıkmış yazısını paylaşmayı uygun buldum.
'' Borussia Mönchengladbach, 1 Ağustos 1900'de kurulmuş ve 1965 yılında Bundesliga'ya yükselmiş. Kulübe bağlı 1300 üye var ve futbolla birlikte hentbol ile masa tenisi alanlarında da mücadele ediyor. 10 yıl önce, 1960 yılında ilk başarısı olan Almanya kupası zaferiyle gazete manşetlerinde yer bulmayı başaran takım, 10 yıllık bir aradan sonra ulusal şampiyonluğu perçinledi. Üstelik, bunu 2 yıl üst üste başaran ilk Alman ekibi olarak da tarihe geçti.
Bundesliga'ya çıkmasıyla birlikte, ligin zirvesine doğru yükselişi de başlamış oldu. 13. olarak bitirilen sezonu 8.lik ve şampiyon olmadan önce 2 sene üst üste gelen 3.lük takip etti. Bundesliga'daki en düşük kapasiteli stadyumu (32.000 kişilik) kullanmalarına rağmen, finansal açıdan krizde olmayan az sayıda kulüpten biriydi.
Bu durumu kulübün ekonomisini başarıyla yürütmek için yüksek maliyetli transferlerden kaçan ve yüksek maaş isteyen genç oyuncuları yollayan yöneticilerine borçlular. Ayrıca, yönetim ile teknik direktör Hennes Weisweiler arasındaki güven, belki de diğer kulüplerde görülmemiş düzeyde. Tüm konular birlikte ele alınır, herhangi bir konu üzerindeki görüşme, sözlü anlaşmanın sonucunda el sıkışmasıyla sonlanır.
Bu sezon ise ilk turda İrlanda şampiyonu Cork Hibernians'ı 5-0 ve 2-1'lik sonuçlarla eledi ve İnter'e rakip oldu. İtalyanlara karşı aldığı 7-1'lik galibiyetten 3 gün sonra, bu skorun tesadüf olmadığını kanıtlamak istercesine, Bundesliga lideri, son 11 maçta sadece 5 gol yemiş olan Schalke'yi 7-0 yendi.
Bir kez daha Gladbach makinesi durdurulması zor bir takım hüviyeti kazanırken, eğer Schalke kendini toparlayamazsa, 3. şampiyonluk için tek rakibi Bayern olacak gibi gözüküyor.
Bu takım, henüz tam potansiyeline ulaşmış değil, fakat neredeyse şüphe edilmeyecek bir durum var ki, bu yönetim altında, aynı istikrarı sürdürebilirse, uzun yıllar boyunca Avrupa'nın en önemli kulüplerinden biri olmaya devam edecektir. "
Not: Yazar haklı çıktı. 10 yıldan uzun bir süre boyunca, Almanya'nın ve Avrupa'nın en önemli kulüplerinden biri olmayı başardı Borussia.
'' Borussia Mönchengladbach, 1 Ağustos 1900'de kurulmuş ve 1965 yılında Bundesliga'ya yükselmiş. Kulübe bağlı 1300 üye var ve futbolla birlikte hentbol ile masa tenisi alanlarında da mücadele ediyor. 10 yıl önce, 1960 yılında ilk başarısı olan Almanya kupası zaferiyle gazete manşetlerinde yer bulmayı başaran takım, 10 yıllık bir aradan sonra ulusal şampiyonluğu perçinledi. Üstelik, bunu 2 yıl üst üste başaran ilk Alman ekibi olarak da tarihe geçti.
Bundesliga'ya çıkmasıyla birlikte, ligin zirvesine doğru yükselişi de başlamış oldu. 13. olarak bitirilen sezonu 8.lik ve şampiyon olmadan önce 2 sene üst üste gelen 3.lük takip etti. Bundesliga'daki en düşük kapasiteli stadyumu (32.000 kişilik) kullanmalarına rağmen, finansal açıdan krizde olmayan az sayıda kulüpten biriydi.
Bu durumu kulübün ekonomisini başarıyla yürütmek için yüksek maliyetli transferlerden kaçan ve yüksek maaş isteyen genç oyuncuları yollayan yöneticilerine borçlular. Ayrıca, yönetim ile teknik direktör Hennes Weisweiler arasındaki güven, belki de diğer kulüplerde görülmemiş düzeyde. Tüm konular birlikte ele alınır, herhangi bir konu üzerindeki görüşme, sözlü anlaşmanın sonucunda el sıkışmasıyla sonlanır.
Penaltı Yarışı
Borussia'nın Avrupa sahnesine çıkışı sanırım daha kötü olamazdı. Kupa Galipleri Kupası'nda Glasgow Rangers ile eşleşen Alman ekibi, Düsseldorf'da oynanan maçta 3-0, İskoçya'da ise 8-0 mağlup olmuştu. Geçtiğimiz sezon ise, ilk defa Şampiyon Kulüpler kupasında mücadele etti. İlk turda Kıbrıs Rum Kesmi temsilcisi EPA Larnaca ile eşleşen Gladbach, 6-0 ve 10-0'lık sonuçlarla turu geçti. 10-0'luk sonuç, Manchester United, Ipswich ve Benfica ile birlikte rekora ortak olmasını sağladı. Fakat 2. turda Everton'a karşı 2 maçta alınan 1-1'lik sonuçların ardından penaltı vuruşlarıyla kupaya veda etti.Bu sezon ise ilk turda İrlanda şampiyonu Cork Hibernians'ı 5-0 ve 2-1'lik sonuçlarla eledi ve İnter'e rakip oldu. İtalyanlara karşı aldığı 7-1'lik galibiyetten 3 gün sonra, bu skorun tesadüf olmadığını kanıtlamak istercesine, Bundesliga lideri, son 11 maçta sadece 5 gol yemiş olan Schalke'yi 7-0 yendi.
Bir kez daha Gladbach makinesi durdurulması zor bir takım hüviyeti kazanırken, eğer Schalke kendini toparlayamazsa, 3. şampiyonluk için tek rakibi Bayern olacak gibi gözüküyor.
Yıkıcı Eğilimler
Kulübün diplerden zirveye yükselmesinden sorumlu, takımın teknik direktörü Hennes Weisweiler (51) kulübe 1964 yılında katıldı. Eski Köln ve Münih oyuncusu, futbol kitapları yazan tanınmış bir yazar olan Weisweiler, önce öğrencisi, daha sonra asistanı ve en sonunda, 1954'ten 1969'a kadar ünlü milli takım koçu Sepp Herberger'in halefi olarak Köln spor akademisinde görev yaptı. Weisweiler, günümüzün defansif metotlarını açıkça reddeden, zeki bir taktisyen durumunda.
Borussia'nın ana gücü, esasen hücuma dönük oyun anlayışından kaynaklanmakla birlikte, takımı başarıya taşıyan diğer unsurlar stratejik manevralar, bilimsel antrenman yöntemleri ve teknik direktörün yaklaşımı oldu. 3 milli oyuncunun, hücumda Herbert Laumen ve Horst Köppel ile birlikte oyun kurucu Peter Dietrich, geçen yaz onlara daha fazla para vermeye razı başka kulüplere transfer olmasına rağmen, kurnaz Weisweiler onların bıraktığı boşluğu Dietmar Danner (20), Jürgen Wloka (20) ve Rainer Bonhof (19) gibi gençlerle birlikte onlardan biraz daha tecrübeli eski Schalke oyuncusu Hans-Jürgen Wittkamp ile doldurmasını bildi. Fakat takımın asıl patlaması, yeni yıldızların zirvede oynamaktan dolayı kazandıkları tecrübe ve özgüvenle geldi.
Orta saha, kaptan Günter Netzer tarafından yönetiliyor. Son dönemde klasını milli takım seviyesine de taşımayı başardı yıldız oyuncu. Takımın beyni olmasının yanında, cesur bir golcü haline de gelen Netzer gibi frikik ve penaltı vuruşu kullanan oyuncuların sayısı tüm dünyada çok azdı. Orta sahada ona asıl desteği, milli takımdan da arkadaşı Herbert Wimmer (26) veriyor. İleride ise, takımın golcüleri Josef Heynckes (26) ile Danimarkalı milli Ulrik Le Fevre (25) yer alıyor.
Borussia ayrıca savunmada da çok sağlam bir görüntü çiziyor. Stoperde tecrübesiyle takıma güç takan Klaus-Dieter Sieloff (29) ve Ludwig Müller (30) yer alıyor. Bu iki oyuncu, Le Fevre ile aynı zamanda, 2 yıl önce takımın savunma zaafını kapatmak için transfer edildi. Ek olarak, Avrupa'nın en önemli beklerinden biri olan Berti Vogts'a (24) sahipler. Sol bekte de, geçen yaz ilk kez milli olan Hartwig Bleidick oynuyor. Kalede ise, Wolfgang Kleff (24) yer alıyor.
Not: Yazar haklı çıktı. 10 yıldan uzun bir süre boyunca, Almanya'nın ve Avrupa'nın en önemli kulüplerinden biri olmayı başardı Borussia.
Yorumlar
Yorum Gönder